Hazan mütereddit bir kimlikle serildi üzerime
Hüznün gölgesinde
Şiirler büyüttüm sevgiyle
Dilemması mısraların kapılası bir rüzgar
Asası kalbin şiirler
İdrak eder
Kalemin ve yalnızlığın da divası
Çıt dahi çıkarmadığım bir ömür…

Sulu sepken sözcükler
Aşkın ambarı ruhun itirafı
Bir kanaviçe misali
Örülü düşler ve yerin göğün
Muhteviyatı
Her öğün şiir b/içtiğim
Göğün muktedir beyazına ömür biçtiğim
Aşkın da vaveylası
Kıyamet alameti adeta sözcükleri
Bir bir kalemle diktiğim şehrin kavuşmaz iki yakası

Ve gülücükler iliştirdiğim göğsüme
Mıhlanıp kaldığım hayatın seyrine
Azığım aşk azat edilmediğim kadar da acı ile dolu şafak
Göğün mıntıkası
Övünç ve gurur
Bazen utançtan pembeleşir şiir
Gamzelerinde hayat bulduğum ömür
Gizemin tetiklendiği
Bir coğrafya ki
Sürgün edildiğim her milim
Benden gayrısı da yoktur

Beni bana sunan şiir
Karnım aç değil toktur
Ulemasıyım ne de olsa duyguların
Hicretinde yâdımım
Hicvinde yağmalandığım
Kadar
Sür-git bir mücadele
Baskına uğrayan evrenin örgüsü
Adeta yalnızlık şiirin g/örüntüsü

Bir ulak ki kalem
Seyyah imgeler başımın tacı
Bir rota ki kıblem
Kabrime dönük yüzüm
İhtimamla diktiğim sökükleri yüreğimin
Allı pullu değil de hani beyitler

Ben ki yolcu
Şiir ki hancı
Azadesi takvimin
Bir göç mevsimine rast geldiğim
Ölümün güdüsü yandığım kadar
Meylettiğim gizin tütsüsü bir yanda
Tüten dumanın büyüsü sözcüklerin kını
Kıldan ince boynum hidayetin b/eşiği

Hayatın yanık türküsü
Ve de buğrası
Dünümün işgal altında olduğu
Sürgün edilen ruhu
Taşlar da taşlar zalim
Taçlanası bir zaferse peşine düştüğüm
Taş üstünde taş da kalmadı madem
Taşıdığım yükün gürültüsü
Ne de olsa sessizliktir yüreğimin örtüsü

Bir hasret bir özlem
Çift dikiş hüzün
Çağlayan günün
Dinmez de üzüntüsü
Mağdur bir iklim peçesinde saklı güneşin gülücüğü
Elbet aşkla
Elbet umutla yaşadığım bir cennet misali
Kalemin ve şiirin büyüsü…