9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1082
Okunma

cezaevi konulu ikinci şiir denemem
Necip ile Nazım kol kola
dolaşsın istedim maltada
Atticus Finch ve Mor a teşekkürlerimle...
Esaretin Bedeli hala en iyi film sıralamasında birinci
hep aynı heycanla bu filmi 11 kez izledim
Geçen yıl cezaevinde ders vermem bu şiirin yoğrulmasında önemli bir etkendi
I-
Puslu günlerdi çıktıktan sonra
kahpe dünyaya
namerdin nanına muhtaç
günler ardından
bir beklemelik anılar eskittim
koğuş ortasında
yan ranzamın üstünde oturan
anlatırdı sevimli surat
cennet öncesi ölümü
resmederken bizlere
-ölüm böyle bir şey mi?
ben bilmem nasıl olduğunu
hiç yaşamadım ki
ve dediğin gibiyse
ben doğmak isterdim
bu anı tatmak için
-II-
bıraktım veda ile birleşen
tüm anılarımı
kapılar sürgülü elem dolu
bir el uzandı uzaklardan
salya sümük ağladım
benden eksiliyorsa da
boşaldıkça doldum
ve ağladı bulut
tüm serinliğini ıslak giyinerek
içerden demir kapı sesi aralandı
dışardan maltada adımlar
ve bitmeyen arşınlamalar
ranzamda Çorumlu Memed
sevmiş günün birinde Fidan’ı
ama silik artık üstü bu yazının
ayrılık girdi bunca yıl taş duvardan
isim bile yok oluyormuş zamanla
bu tetik zihnimi kemirirken
koğuşçuda kulak haber beklemelik
yoktu ucu yakılmış bir posta
uzun şiirler karaladım çocuklarım
hatunum ve eşe dosta
hiçbir şey yetmiyormuş değil mi?
bu zindanda insana
sabır oruçları çile sessizliği
boş koğuş loş
insan dışında yalnızlaştıkça
içinde kalabalıklaşırmış