haberini aldım sevdiğim
eylül de çaldı kapımı
bıraktığın yerdeyim ben
bozkırın orta yerinde
inadına ağlamıyorum
eylülde ağlar mı adam dediğin
adam dediğin ne vakit ağlar ki sevdiğim
bazen bir şarkı tutuyorum radyoda sıradaki benim olsun diyorum
şimdi sırada haberler diyor inadına
her şey bir yana da
bu ayrılık acısı hiçbir şeye benzemiyor
bir jilet kesiğinin izi geçmiyor
bir de bu ayrılığın yarası yüreğimden
sen beni düşünme yine de
bana oraları anlat biraz
hangi köprüden geçeyim mesela sensizliğin çıkmazlarından çıkmak için
hangi limanda hangi gemiyi beklemeliyim mesela
seni bana getirir mi
sen en iyisi benim için de bir dal sigara yak
şöyle yedi tepesine birden
sövüp sayıp

haberini aldım sevdiğim
eylül de çaldı kapımı
hiçbir falcı bilemedi oysa seni
ve hiçbir falda çıkmadı adın
hiçbir çiçek tutmadı kokunu
ve hiçbir türkü anlatmadı bu acıyı
sen en iyisi bana biraz da oraları anlat
hangi balkonda duruyor begonviller
hangi dala daha çok konuyor kuşlar
çocuklar hangi oyunları daha çok seviyor

haberini aldım sevdiğim
eylül de çaldı kapımı
yakında başlar yağmurlar
sen en iyisi bir şemsiye al
şapkanı değiştir evvela
kışlık bir tane daha al
sıcak bir hırka giy mesela
ve benim için de bir türkü seç
neşet ertaş’tan mesela
başımda altın tacım
bir de bülent ersoy’dan ölmeyen şarkı
biliyorum bunlar eski şarkılar
ama işte ben de öyleyim eski kafalı biraz
sevdim mi adam gibi severim mesela
tespihte adın
sabır...

haberini aldım sevdiğim
eylül de çaldı kapımı
bıraktığın yerdeyim ben
biraz daha yaşlı
biraz daha yorgun
ve hep aynı aşkta yaralı

FATİH ŞAHİN IŞIK
ŞAHBEYİT