13
Yorum
54
Beğeni
5,0
Puan
935
Okunma
"Kimi 17 yıl yaşar ’Sonsuz’ olur
kimi 98 yıl yaşar ’soysuz’ olur...
ErdalEren hep 17 yaşında..
Tutabilir misiniz sahi
boşluğun o nasır tutan ellerini
ya da
öldünüz mü hiç
evet, evet ya öldünüz mü hiç
kısacık ömrünüze uzunca bir an katıp
başınızın omuzunuza düştüğü oldumu hiç
dizeleriniz gibi dizlerinizin de bağı çözüldü mü
ya zihniniz
savrulurken ay şavkından
düşerken inciler gözünüzden
gel-git dalgalarına tutunarak
boğuldunuz mu köpük, köpük
evet, evet siz
kapanırken yüzüne elin göğü
kalbini bulması zordur insanın
nefes ayinlerinde, ölür öldürür
günah ağacına asılan sözcükler
nerden mi biliyorum..yapraklar dallar,
fısıldıyor kulağıma diyelim
kabuk atıyorken bir iniltinin gövdesi,
sessizlik karışıyorken es’siz çığlığa
incinmişliğin sesini nereden bileceksiniz
yanılgıların koynunda uyuyorken zihniniz
gizleyemezsiniz tanrıyı, tanrısızlığınızı
sessiz bir çıtırtının gölgesiyken g’iziniz
ne tanrıya ne de tanrının sonsuzluğuna,
koşamazsınız bir çıtırtının sessizliğinde
söyler misiniz nedir bu kaos ve karmaşa
pardon ya diliniz yoktu renginiz gibi sizin
nefesiniz ki yorgun bir yangını uyandırıyor
ateşi yalayıp yutarken görülmüşsünüz en son,
yüzü de, çizgileri de şahitken toprağın kirinize
duası yağmur olmuş ya da çamur ne farkeder
boşluğun dilinde sönmezken özünüze, közünüz...
~°~
~°~
~°~