5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
961
Okunma
Durma yolcu yolun uzun,uğradığın bir günlük han
Saray olsa ne yazar olmasa ne, gömüldüğün yer mezar
Güneş’den sığındığın gölge de, uyuduğun an’dır cihan
Vuslat’a yakındır yol,ne duyan vardır ne gören olur
Karabasan geceler düş olurken günüm de
Varlığımdın lâ oldun sensiz geçen ömrüm de
Genç yaşım da ak düşen saçımın her telin de
Ne biz gördüm ne de siz, bir ben kaldım burada
Gecelerde parlayan yıldız gibi doğsaydım
Deryalara saldığın ağlarına dolsaydım
Avlayıp da vurduğun ceylanın ben olsaydım
Koklamak nasip olsun, ölürüm sana gülüm
Ömrümce seveceğim, seni yıllara inat
Vazgeçmem gözlerinden, göz yaşındadır tat
Baharları açtırdı, çiçeğe durdu tabiat
Zamanını kurmuşdu, aşkın bana kainat.
Yüreğimle yazdığım, sözler sana duy gitsin
Müpteladır gözlerim, nazarını at gitsin
Sevgi dediğin nedir ki? göğsüm de im.
Sevdamın sır olduğu gömütlerdeyim.
Mert’im inan ki dönmem sözüm eriyim.
Gelir miyim hiç bilmem, beni bekleme
Yağmurlar yeryüzüne indiği an’da
Toprak ile suyun kavuşması gibi
Yırtılan göklere, şimşeğe inat
Fırtına boranla geleceğim sana.
Kirpiğime düştü kor damlacıklar
Boynunu büktü sensiz hatıralar
Elim de solmuş eski fotoğraflar
Hep seni andım ağladım dün gece
Gamdan dem vurursun, hayalden önce
Yol bulunmaz ağlamadan gülünce..
Savur rüzgarını estir gönlünce.
Sevdan yangınları sular her gece.
Vermem istesen de benden helallik
Ne satacak ülkem var ne kardeşlik
İşiniz gücünüz fitne fesattır
Dünya görmedi böylesi kalleşlik
Testisi dolar kurumuş çeşmeden
Ayak’da durmayı bilmez düşmeden
Helâl haram sakınmaz bakışından
Doğruyu bulup acep düşünür mü?
Gülleri derleyip düşme yollara
Saramam kollarım dikendir benim
Haberim bekleyip küsme kuşlara
Kara toprak evim kabrimdir benim
Uzağın da değil hep yanındayım
Uzatsan elini can tutmaz mıyım?
Dilimde değil gönlümde değerin
Kırgın mı olurmuş hiç dost dediğin
Canın senindir böyle söz denmez
Dost dediğin dosta hiç mi güvenmez?
Ne suç senindir ne zulm eden benim
Ben de senin bıraktığın yerdeyim.
Vatandan ümit kesip kaçanlara..
Dilin bilmez gurbete uçanlara..
’Aş’ deyi yabana el açanlara
Mevlam netsin, düş yollara, yollara.
Yalnız akşamın karası olayım
Elemi alıp koynuma dolayım
Olmazsa yoluna başım koyayım
Bakarsam yüzüne boşa sevdiğim
Ömrüm çilelerle dertle geçse de
Kaderim yüzüme hiç gülmese de
Severim yine ben sevilmesem de
Yazılan yazıma sözüm yok benim
Arzuyla, ümitle, aşkla sevdiğim
Aya baktığımda gördüğüm sendin
Geceden süzülen yıldızla geldin
Karanlık ruhum da güneştir aslın
Sen ki, görmezsin çarpan yüreği
Her andığında düşer kirpiği..
Yazarken titrer kalemi, eli
Anıları siler, döner başa..
Bil ki, bir o bilir bir de silgi.
Saçım beyaz apak oldu
Taze bahar kışa durdu
Sevda dedim beni vurdu
Gülüm bana gülmeyince
Güneş ben de doğmaz neden
Çiçek dalda açmaz herdem
Bülbül bağa girmiş bilmem
Gülüm bana gülmeyince
Sevme deyip git dediğim
Dosta sitem eylediğim
Sevda nedir bilmediğim
Ah keşkeler olmasaydı
Rüzgar gibi savrulurdum
Yâr yolunda durulurdum
Ayrılığı unuturdum
Ah keşkeler olmasaydı
*
Ser de varsa ayrılık
Deme bana sevdalık
Bir dön özüne artık
Ceylan bakışlı yârim.
Emine Genç