Bilsen ne kadar acıyor içim
Başka bir şehrin rüzgarında
Başka baharın çiçeğine bakmak
Yabancı yüzler yabancı gözler
Bilsen ki içim seni nasıl özler
Akşamların hüzün türküleri
Ve mısra mısra şiirler
Sarhoş dudaklarda can çekişirken
Çığlıklar içinde susmak
Bilsen, Bilsen nasıl kanıyor içim

Bilsen ne kadar yorgun canım
Nasıl bitkin, devrilmiş dağ sanki
Öyle yanlız öyle uzak öyle kırılgan
Ve özlemek korkunç bir öykü gibi
Karanlık bir pencere arkası
Bir çocuk ürkekliğinde yüreğim
Bilsen sensiz ne kadar öksüzüm
Her türküde seni aramanın tadı
Sonra koca bir hayal kırıklığı
Ve gözümde yağmur bulutları
Bilsen Kaç asırlık hasretimsin

Bilsen ne kadar yaralı düşlerim
Kanadımdan vurulmuşum güpegündüz
Ömrüm saçlarından asılmış sanki
Kaçacak yer yok sarılmışım kıskıvrak
Kim bilir belki görmek nasip olmayacak
Bilsen ne kadar özledim seni ve diyarbelkir’i
Soluğumda sesi kısılmış şiirlerin
Mısralar bölünmüş küçük parçalara
Bilsen Kaç seferlik ölümümsün

Beşir çitak