1
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
1212
Okunma

uykusu geldiğinde başı düşen çocuklar gibi
eskitme düşlerin körlenen ayaklarında ah! yitik ömrüm
çok katlı evlerin şipşak fotosunu çeken aylak vakitlerin
çürümüş nefesinde kaygılı bekleyişlerde
iklim yanığı çiçekler
-olmaz denilen her şey olurken
korkuyorum
nefesim daralıyor her gün gözlerinin isli gün batımlarında
ürküyorum bulutların ağırlığından yere çömelen yıldızlar gibi
bir bir ufalanırken hayaller kalbimde unutulmak havası
çift şeritli yaşamın ayak ucuna kıvrılan kaderin kör boşluklarında
sürünüyorum hep
-olmaz denilen her şey olurken
boğuluyorum
suyu kaynamış denizlerin derinliğinde çaylak martılar gibi
duvarı yıkılan bir hasretti sesin ıslak bir kentin sokaklarında kuruyan
tiril tiril dokunan acılardı ellerime hep kavuşamamak havası
güzel bir rüyanın eşiğinden düşmek gibiydi seni sevmek
ah! hep yok olmaktı kalbinin dehlizlerinde
-olmaz denilen her şey olurken
ayrılık hep kapı bekçisiydi sevdanın som kemiklerini sızlatan...
ayşe uçar
24082023