Bugün
Her şeysi olanı
Neyle sevindirebilir ki insan
Her gün oyuncak alınır
Her oyuncağın tetiklediği isyan
...
Dün
Köy evimizin damından baktığım yollar
Yolların maviliğinde erir heyecanım
Serinliğin çöktüğü Erzurum Ovası’nda
Üşür umutlarım allanır yanaklarım
Üşümelerimi gururuma sararım
Nerde kaldı babam, baktıkça bakarım
Uzayan kuşburnu gölgeleri heyecanım
Al tülünü de giydi Palandöken
Sessiz yüzüne bakar, bakar da darlanır canım

Ağbaba Dağı’nın ardına saklandı güneş
Kül rengi bir perde inmekte an be an
Huzurlu dağlar, ovalar, serin de uyur birazdan
İçimde bayram uykusuzluğu büyür
Yol bekleyen yolcusunu uykuda mı görür?

Tandır bacasının tepesi leylek damı
Döndü bay ve bayan laklak, çayırdan
Konuştuk... Neşeleri ayırdı yüreğimden gamı
Haberleri de var, anlattılar; dağdan bayırdan
Dedim: Yola düşmüştü seherden Babam
Bayramlık getirecekti, yarın Bayram

Laklakladılar iki ağızdan
Sabret, gelir birazdan baban yolda
Heybesi şişkin, heybesi kolda
Müjde ana kucağı mıydı, bilmiyorum
Uyuya kalmışım, sırtım aşkana duvarında

Uyandım! Başım anamın dizinde
Ayakucumda babam, yüzü mütebessim
Neşeli seslerine karıştı sesim
Belki de bir şey söylemedim
Yetmemişti ki nefesim
Lakin gözlerimde parlıyordu hevesim

‘Merhaba, balam!’
Bak, hediyelerin durmuş selam’
Dizilmişler karşıma hatta öküz arabam
Üstünde pulluk ve yabam
Almış da almış, babam
Lastik ayakkabı, pantolon, gömlek
Sevindiren her insan melek

Bayram sevinmekti
Bayram sevindirmek
Bayramlarda çoğalır melek...

M. Talat Uzunyaylalı