Tekerlekli sandalye - 1

Hep bir nedeni vardı ya kapıya çıkmamasının
Penceresinden de dünyayı gördüğünü düşünürdü
Felsefe yapmazdı, yoktu iki anlamı düşündüklerinin.
Bir gün deyip, her günü gömse de aykırı anlamlara
Zamanın görmezden geldiği su kuyusuydu yufka yüreği.

Bir kurşunla üç kuş vuramasa da sempatikti
Sıkıntısını çeker köşesine geçerdi sık sık
-onun olmayan ama yarasının onu kanattığı sıkıntılara..

Deniz suyu ve güneşin
Her şeye iyi geldiğini düşünürdü.

Eve geldiğin de marketten almayı unuttuğu
Sevinç ve çığlıktı hayat
Mutfak tahtasına yazıp bir sonraki alışverişe bıraktığı..

Zulasında sakladığı ne varsa
Aşk, acı, umut ve beklentileri
Döktü oynadığı beş taşın arasına
Biri elindeyken havaya atıyordu diğerini
Hangisini tutacağından umarsız..

Yabancı olan yüzlerle tanışalı az zaman olmuştu
Us undaki yüzleri eskitememişken daha
Kıvranıyor ve kıvranıyordu seçmek ve sormak arası
Lakin hayat en güzel oyunlarını oynuyordu.

Hep bir nedeni vardı ya kapıya çıkmamasının
Penceresinden de dünyayı gördüğünü düşünürdü.

“Bir gün mutlaka” şarkısı dudaklarında..