Düşünüyorum seni
elimle başım arası
usumla gölgem

bilmem nereye kadar giderim.
tahtaravalli oynuyor beynimde hayat

zeytin dalıyım
uzansan kırık
beklesen bitik bir senaryo yüzüm

saat sarkacı gibisin içimde bir yerde
gidip geliyorsun bag bozumu düş tohumu
geceleri yok olan ışıksın güneşle
iklimsiz ve liriksiz bir şiir gibi
ekmegin peynirle birlikteliği gibi
sabah kuşluk vakitlerinde

uyanmısım sanki yokmuşum gece yanında

böldüm düşlerimi
catısına sakladım içimin anlamadıgım yerini
/ki bu yaşamaya değerdi aslında

gözlerimle aşk ı süpürdüm odadan
tozunu aldım resimlerin
yarına ne kaldı bilemedim

soluksuzca
şuursuzca
yollarda yol çizgilerine sattım sözlerini yeniden
bir doldu içim bir boşandi gölzerimden
içime aktı yine hüzün
yüzüm güleç baksan dışarıdan

bir annenin
ayakkabılarını bağlayamayan cocuguna hissettikleri geldi aklıma
içimdeki ateşin ellerime vurdu
biri tırpanla biçiyormuş gibi seni an be an yüreğimden
arkama baktım
puslandı siluetin..

ask yorgunu
sevişmelerin gerisinden
sadece üç beş anı
birde bomboş bir yatak kaldı ucuz kelimelerimden

susamuru