27
Yorum
72
Beğeni
0,0
Puan
1768
Okunma


Kuytuların kursağına iliştirilen
Eksik bir tan üzeriydi karlı dağlara çocuk gülüşüm
Ah o ateşi ayartan ayazların kuması
Ah o isyanımın mührü
Sevincimin kefareti hüznüm
Sığınmalarımın münzevi karası
Savunmasızlığımı işgal eden gözlere
Nice yalanlar kanattım
II
Ey ebabil dudağından yere düşmemiş
Satırlarda buharlaşan hicretimin güncesi!
Ayıracında yarım kalmış öyküm
Sunağında gelgitlerin çağıltısı ömrüm
Kurgusunu emanet ettiğim
Talan bir gülücüğe taşıdığım düşlerimin ölü hâli
Yolunu "kekeleyen adımlarıma"
Çekingen sesler kanattım
Kırık bir aynanın hiçliği doğuran yüzüne
Nice masallar kanattım
Yüzüm kaf’tan öte karanlık dağların en zifir cilasıydı
En çok turuncuya vuruldum desem ..
Kimse inanmazdı
III
Harap arzuların enkaz yığını altında
Irgalanır sevdanın göğüs kafesi
Kopar küllerin heyelanı
Kahkahası ferik bir hüzün yağdırır
Deliren sözcüklerimin deltasına
Nice volkanlar kanattım
...
Gökte asılıdır duâlarım
Lâkin intizarına vurgundur yaralarım
Bana meczup/çılgın bir derviş deseler
Kimse inanmazdı
IV
Ey alnımın kurumayan teri!
Aydınlığıma hükmeden gecenin şafağına kur yapan sancım
İsimsiz ağrılarımdan sök beni
İzbe karanlıklara
Nice mumlar kanattım
V
Ey Seba’nın ateş melikesi!
Güneşten sıyrılan celb-i suretinle gel
Adın kadar yak beni
...
_arşiv