7
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
653
Okunma
Yaşanası bir dünya mı
Sanmadığım
Ya da sandığım
Düş kırıklarım mı ?
Yakaladığım
Beynimin en ulaşılmayan noktasında
Hayat yaşanası bir kırık düş
Düşler sonrası uyanmak gerçeklere *
Saçlarıma çiğler düştü bir Eylül akşamında
Beklediğim kırık dökük umutlar gelmedi bir daha
Ağladığım senin için her akşam
O istasyonda
Her gün yazdığım bir kaç mısra dudaklarımda
Sana duyurmak istediğim
Kalbimden kalbine
Mektuplar yazmayacağım bundan böyle
Diyorum ya, öfkeyle yumruklayıp
Bahçedeki şu dut ağacını
Oysa, dut ağacının ne suçu varki
Geceler tüm siyahlığı ile gelsin üzerime
Ve sen çaresizce bakarken gözlerime
Duyamazsın kalbimin feryadını
Duymamalısın !
Aşkının ne kadar yıktığını söyleyemem sana
Islandığımı sağnak sağnak gecelerimde
Sürgün edemem seni yüreğimden
Acımasız sokaklarına atılırken gurbetin
Bir Eylül akşamında
Düşmemişti güz yağmurları
Henüz saçlarıma... ama ürpertmişti içimi
Yapraklar daha uçuşmamıştı ayaklar altında
Karlar yağmaya hazırlanırken dünyama
Ayrılığımız yazgılara geldiğinde
Bir Eylül akşamında
Seni en çok ben sevdim bir Eylül akşamında
Gözlerine hasretken, içimde ılık tebessümünle
Duyacakmı ellerim ellerinin sıcaklığını bir daha ?
Bir çıra misali tutuşur yüreğim
Maziye dalarken, bir film şeridi gibi geçişir anım
Son bir umutla uzanırken ellerim
Çaresiz, yılgın, isteksiz
Elveda derim
Sana bir Eylül akşamından
Günay Koçak
22 / 05 / 2023
5.0
100% (12)