2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
526
Okunma
Ta küffâra nam salmış Osman dayının bağı
Demişler ki şüphesiz bu çağ Osman’ın çağı
Osman dayı akıllı teknik onda fen onda
En güzeli isteyen adaletli gen onda
Merhâmeti ziyâde güçlü kuvvetli biri
Gece gündüz çalışır dökermiş alın teri
Dört civâr çekememiş kıskanmış kimyâsını
Lâkin çözen olmamış bereket simyâsını
Çoğunun bağı kuru onunki salkım saçak
Türlü türlü üzümler rengarenk kucak kucak
Osman dayı bahtiyâr hane halkı şen mesut
Refâhı artırmakmış zaten birinci maksut
Çok geçmemiş bağına yedi tilki dadanmış
Osman dayı bunların şerlerinden usanmış
Yedisinin içinde varmış yaşlı birisi
Dermiş; "Yeyin durmayın nasılsa var gerisi"
Ve bir de sırtlan varmış beklermiş sırasını
Dermiş; "Bende isterim kalanın yarısını"
Tedbir kâr eylememiş dadanmışlar bir kere
Doymuyorlar bir türlü artar göz göre göre
Nasıl dönderecektir bağ bahçenin çarkını
Tilkiler bitirecek çoluk çocuk rızkını
Osman dayı çağırmış gün görmüş kahyasını
"Nasıl bozalım" demiş bunların mahyâsını
Kahya bilge bir âkîl dolaşmış şehir şehir
Demiş ;"Çitlerle bile olamadın muktedir
Eski köyde var idi böyle belâlı illet
Bunların hilesinden yaka silkmişti millet
Sınırdaki çiftlere zehirli üzüm serdik
Cümlesi telef oldu ancak felâha erdik"
Aklı yatmış bu işe bizim Osman dayının
O ki varisi idi adı görklü Kayı’nın
Eh demiş; Osman dayı "Bunlar haddini aştı
Dur durak bilmiyorlar benimde sabrım taştı
Hüküm senindir gayrı dilediğin gibi yap
Atalarda öyle der şeytana gerek azâp"
Kahya koyulmuş işe sermiş çite üzümü
Bağı halâs eylemiş gerçek imiş çözümü
Kul Makberî anlattı bu işin kıssasını
Varsın dileyen alsın üstüne hissesini
_______Makberî