10
Yorum
28
Beğeni
4,9
Puan
1457
Okunma
Kendi yokluğunun farkında olan
Bir İstanbul aşkı vardı hani!
Deniz martılardan
Ayakbastı parası hesabındayken
Beton ile baş göz ediliyordu Kız kulesi
Işık ve denizin gönlü şen olsun diye
Simitle suyun aşkı sırılsıklam
Oltanın niyetti bozuk
Kovaların içi boş
Balıkçıların diriye saydığı
O balıklar geldi aklıma
Öyle yaramaz bir hisle
Ben beni alıp
Bir Üsküdarlı yaptım
Bir de Eminönü
Çok garipti
Kimseye tanıdık gelmemem
İki çiçekçi kadın
Çiçeği burunda âşıkların peşinde
Tabii
Gözleri gözlerime bakan
Sen yoksun ya yanımda
Hiç görürler mi onlar beni
Sahile doğru
Kaldırım taşlarına
Kurmuş tezgâhını
Yaşlı bir adam
İğne, iplik el feneri
O da anladı sanırım
İçlerinden
Sadece yara bandın işime yarayacağını ki
Bana uzatıp "almaz mısın?," dedi.
İnatlaştım kendimle
Bir çift yeşil gözün tanışıklığı
Sağımla solumu bir edip
Gelip dertleşse benimle diye
Dilime tespih ettim keşkeleri
Sessizlik biraz sen
Birazda bu şehir
Bu gün
Ruhu ağlamaya ve gülmeye siftahsız olan
Bir kız çocuğu var sanki içimde
Şehir ve yalnızlığım
Dedim ya gülüm!
Hadi yürek kapından geçir beni
Diyen seni
Seni beter özlemişim
Onun sonrası
Dilimde yetim dualar
Aklımda kayıt dışı bir ihtimal
Bu şehir ve bu aşk
ilk ve son bahanem olsun sana ...
5.0
94% (15)
4.0
6% (1)