3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
674
Okunma
Yoklamadım kaç zamandır yüreğimi
Bedelini ödemediğim acılardan korktum
Bir de şehrim yıkıldığından beri
Tadını alamıyorum kalbimin
Tüm servetini bağışladım gönlümün
Bekleme zekâtını
Cebimde mermi gibi suskun dualarım var
Umudumun dişini kırdılar
Beni kimsesiz çocukların yanağında ara yar
Yağmurun sesi artık tırmalıyor kulağımı
Yağmur ki en sevdiğimizdi
Arnavut kaldırımlarında gezerken kentimin
Hangi anımızı süreyim yaralarımıza
Öpsem pak alnını zamanın
Cigerindeki ateş söner mi elemin
Kupkuru yanlızlığın pençesinde kaldım naçar
Hasretin külçe külçe erimeden içerimde
Kıyameti kopacak ezgin hikâyemin yar
Bu şehir adreslerini yuttu
Gömülürken satırlarına kitapların
Pulsuz mektuplar da artık yetim
Beli kırıldı gülleri kıskandıran hitapların
Posta kutuları hükümlü
Güvercinleri sustu evlerimizin
Kül oldu kanatları pervanelerin
Elmaları kurtlandı büyülü masalların
Dudaklarımız küflü bu aralar
Keder notasız eşiğimizden sızar
Saçlarını savurduğun sokaklar da artık öksüz yar
Dul kaldı yakıcı bakışlarımız köşe başlarında
Hislerimiz hicrettiğinden beri
Ruhumuz küskün demir kapılı odalara
Bizi vurdular dört on yedi treninde
Gülleri kırıp boynundan gömdüler vagonlara
Korkuyu astık omuzlarımıza
Sevmek kadar yakışmadı bazılarımıza
Topluyorum şimdi hayatımın parçalarını
Kuş parmağından tutuyorum seni
Mühürlüyorum Sezen Aksu şarkısına
Kucağımıza taze bir güneş doğuyor
Sevdanın haramileri etmezse nazar
Vebalini iki cihanda taşırım yar...
5.0
100% (7)