6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
545
Okunma
Sessizlikle büyütürken ben çocukluğumu
Sensizlikle avutmuştum hep yorgunluğumu
Gözümün önünde sızlar hatıra defteri
Ardından gözyaşları kapladı tüm geceyi
Güneşsiz doğuyordu senden sonra sabahlar
Yıldızsız geçiyordu senden sonra akşamlar
Mutluluğu öğrenemeden hayata küsen
Yaşamak nedir bilmeden,ölmüştüm şimdiden
Cam kırıklarıyla doldu suskun yarınlarım
Gözdeki yaşla kapandı hep yaralarım
Miskinlik türküsüne eşlik eden dumanlar
Kapkaranlık geceye hapsolduğum zamanlar
Hani vardı ya,sabaha kadar konuşulan
Güneş doğana kadar uykuydu unutulan
Güneşin aymasıyla ayılmıştı akşamlar
Bir karanlığa sığdırılmıştı bu yasamlar
Sessizce tenhalara çekilirken yalnızlık
Gözümün önünde sevgiye nispet arsızlık
Kapının kulpu açılırken her yolda sana
Pencerenden bir kere olsun , el sallasana
Yeşil gözlerinde buz diye beni de erit
Tek gerçek,gerçek olmayan hayallerle sabit
Baş başa kalırken sigaranın dumanında
Kuru sıkı sevgi düştü kalbe zamanında
Ne kabus olmuş rüyalarda seni unuttum
Ne de yakılmaya yüz tutmuş resmi kuruttum
Sensiz açıldı gönül buhranında çiçekler
Toprak olmadan unutuldu,sensiz gerçekler
Dikeni olmayan bir gül ekildi kabrime
Sırılsıklam gözyaşıyla sığındım Rabbime
Bir bir avuç içime dökülürken rüyalar
Özlemine karışmış suyla aktı deryalar
Tırnak ucuyla kazınmış bir ömür sevgi de
Mehtabın şafağı beklerken her bir ezgi de
Saatler masumca işledi karanlığına
Resimler habersiz çürüdü ayrılığına
Güneş yollarıma kılavuz gece dost oldu
Pencere önünde, hayaller tek tek kayboldu
Görünecekti bir gün o düş gözlerimde
Mezardan farksız insanlar uyuttum kalbimde
5.0
100% (19)