3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
818
Okunma

insanların gölgesinin en kısa olduğu bir zaman dilimiydi
gölgeler kısaldıkça hasretler daha çok büyüyormuş
bunu bugün manolya ağaçlarının zarif pembiş çiçekleri arasında anladım
büyülenmemek elde değildi
bu nasıl bir zerafet abidesi Allahım demekten kendimi alamadım
o büyülü atmosferde nefes almak bile
herşeye değiyordu
güzellikler içinde farkına vardım kendimi ihmal ettiğimin
ne kadar çok uzak kalmışım meğerse sevdiğim şeylere
güneşin sıcaklığına
uçuşan martıların çığırtkanlıklarına
gökyüzünün maviliĝine
günün doğuşuna, batışına
doğa yürüyüşlerinin coşkusuna
ördekleri ve kuğuları ellerimle beslemeye
sabah namazından sonra gidip göl kenarında dua etmeye
hastalığım beni resmen alıkoymuştu bu eşsiz sanat eserlerinden
bugün ilk kez yürüyormuş gibi gittim sevdiğim yerlere
herşey çok tanıdıktı
bi o kadar da yabancı
gözlerim bayram sevinci yaşayana dek kaldım oralarda
pöfüdük karşıladı ilk önce beni
kır papatyaları gülümsetti kırgın ellerimi
güneşin enerjisi kan depoladı solgun benzime
cici böbreğim offf bile demedi beni üzmemek için
tıkırındaydı kalbimin bozuk ritmi bile
el pençe önümde duran martılar
avuç içlerimdeki kırıntıları güle oynaşa kapışan
ahh o martılar
şaşırtıcı birşey
rheinın kenarında yuva yapan sevimli kunduz
o bile beni unutmamış
o da nasiplendi ekmek kırıntılarından
yaşama geri dönmek ne güzel dedim
sevinç gözyaşları eşliğinde
rüzgâr esmeye
yağmur yağmaya başladı
hadi dedim kendi kendime
manolya cümbüşleri içinde
anadan üryan gülümse
gülümse ki
sararmış takvim yaprakları arasında kalsın katmerli acılar...
nagihan
Fotoğraf bana ait
14/04/2023