1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
344
Okunma
Kalbi kırık örtüleri
omuza kaldırarak
Kaldırımlara üflüyor büyücüler roza
Bu şehirde
Bir lafız ki
Kırk katır hafız yetiştiren bir bilmece peşinde
Aya tırmanan falcı kadınlara
Gözleriyle boğdular bizi
Sözlerine neşter değmiş çocukları
Tam da alın yazılarından vurdular roza
Hasedi
Mevsimler gibi
Bir dünyaya ayrı kumruları
Ölülere boğdular
Yüzü muğlak kalan
Gönlü derinden harabeye çevrilmiş
Siyah atlar peşinde
Hırsızlara soyunukken ..
Sevdası çalınan öykülerin
Seypası soru işaretleriyle tıkanmış
Bir vurgundur
Göz hapsine boğdular roza
En iyi dilekleri
En iyi duaları ...
Ölmüş gönüllere sığdırarak...
Seninle ikinci kez karşılaşınca
Anladım
Gözlerinin buğultusunda neyin saklı tutulduğunu
Bir verem ki
Gövden üşür mavi sanrılara
Zannet ki ölelim
Taş sayacak günler kalmalıydı zaten roza
Makberinde bir türkü bu içenlerin duasına
Derdim dermanım oldu senle
Ölçüsüz övgüler gibi
Bir gözüm vardı sana vurgun
İçimden dışarı çıkamayan
Nareni buzdan cehennemlere ceng
Vadesi kırılmış cennetlere a/yaklı ateşlerle
Genzi çarmıhta bekleyen deliler izlerken
Seni emziriyor dilim roza
Seni bohçalarda donatılmış aşk ile
Su odunla kıvrak ölür
Odun dirilirken
Ölüm yalakalıktır zaten
Yad ettiğim sensin roza
Vucüdunda yalpalanan
Okyanuslarına göm beni
Sonsuzluğunla uçur saçlarımı
Güneşe uzayalım
Gönülgahın kafesinde
Beni bir yer de bekle
Bu tam da kalbimin söküldüğü yer olsun roza
Bu şehir öyküdü
Bu şehir ürktü
Bu şehrin dehlizlerinde
Gezgin ingeler
Gezgin imgeler...
5.0
100% (3)