10
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
708
Okunma

Hoş hayâlim vardı dünden; imdi benden pek ırak
Gençligimden haz umarken bitti yazlar; hâle bak!
Sol yanım pus, yollarım buz, az ötem en son durak
’Kar seperken gonca açmaz, beklemek boş’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Hoş gülüşler bir rüyaymış, pembe düşler bir masal
Hem; yalanmış Leyla-Mecnun, aşka dâir her misal
Dalgalardan bîhaberdim, tan doğârken battı sal
’Derde işmardır akan yaş, benle paylaş!’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Hoştu gönlüm bir zamanlar, bîhaberken gâyeden
Pay alırdım her hevesten, dünyevî her pâyeden
Bir buruk tat kaldı heyhât harcanan sermâyeden
Döndü devran, dindi alkış, ’böyledir kış!’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Kim bilir kaç âh tükettim bir yudumluk haz için
Ar ederdim hep kaderden, sormadım hiç gam niçin
Bunca hırsım beyhudeymiş; akledin, ibret biçin!
’Bir emânettir Rahim’den, can denen kuş!’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Gönderilmişken ezelden hamd’i elzem kurs ile
Bir serâbın bahcesinden geçti gölgem hırs ile
Azdı ağrım, soldu benzim, aldıgım son ders ile
Vakti gelmiş, saklamak zor; nefse ’kalleş’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Buldu bahtım -vermeden can- iflah olmaz üzgünü
Derde dûçâr oldugum gün bir de baktım naz günü
Gelmesin artık hayırsız, beklemem infaz günü
’Bende meskûn sadrı vîran, ağrıyan baş’ der hüzün
Elde mendil, dilde feryat, gözde yaş ister hüzün
Fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _
Mecit AKTÜRK