Peru’da bir çölde üzerleri ilginç desenlerle dolu,
Bol miktarda taş bulundu.
Kalp nakli ameliyatı mı istersin, dinozor avı mı?
Evcil dinozorlara binmek te ayrı bir zevk,
Tıpkı ata biner gibi...
Yahu, dinozor yaşarken insan neredeydi?

Ya Piri Reis’in 1513 de çizdiği;
Hem geleceği hem geçmişi gören meşhuuur haritası...
Güney Kutbu’nun keşfi
Haritanın çizilmesinden 398 yıl sonra oldu.
Dahası; kıtanın buzul altında kalmış sahilleri
Haritada görülüyordu.
Ancak, kıta üzerindeki buzullar,
Haritanın çizilmesinden tam altı bin yıl önce erimişti...
Şimdilerde, NASA’NIN uzaydan çektiği
Fotoğraflarla oldukça örtüşüyor, mübarek harita,
Acaba, Piri Reis’in donanmasında
Uçak gemisi de var mıydı?

Peru’da bulunan,
Kristalden yapılmış gizemli kuru Maya kafasına
Alttan verilen ışık, göz çukurlarından dışarı fırlar...
Bu günün teknolojisi ile böyle bir kıristal kafatası yapılamaz.
Görünümü, bizim kafataslarımıza bire bir uymaz.
Örneğin; göz çukurları çok daha geniş olup,
Beyin boşluğu da bizimkilerin iki misli kadardır.
Akılla izah edilemiyen bu eser için;
Var olmamalıdır denildi!
Neredeyse; görmezden geliniz, pas geçiniz dendi
İyi de; kimler yapıp bıraktı dersiniz!

SÜLO’M sesleniyor; Kiev Kozmonotu olabilir mi?
O hem çok eski, hem de Maya’lılarla bir ilişkisi yok.
Sonra da mırıldanıyor azıcık;
Ne bileyim; hani ziyaret miyaret, falan işte!

Antalya Karain Mağarası 1946 da keşfedildi.
Denizden 450 metre yükseklikte.
İçindeki yaşamın izlerini duvar resimlerinden,
Beş yüz bin yıl öncesine tarihlediler…
Beş yüz bin yıl önce insanoğlu bunları yapabilir miydi?
Yapamazdı diyorsan; bunları kimler yaptı ki?

MS. 265 - 316 yılları arasında yaşamış
Çin’li General Çou Çou’nun mezarı açıldı,
Belinde, uçak motifli alüminyum kemer tokası!
Alüminyum doğada saf olarak bulunmaz,
İlk defa alüminyumu 1825 de Oerstead işledi,
Diye biliyordum ben, dişim dilimi dişledi, tısss...

Ural’larda mükemmel işlenmiş halde
Büyükleri üç santimetre
En küçükleri milimetrenin binde üçü boyutlarına kadar
Bakır, tungsten ve molibdenden imal edilmiş
Spiraller bulundu.
Mikroskopla yapılan incelemelerde
Altın Oran Tekniği kullanılarak yapıldıkları görüldü,
Toprak altından eşildikçe çıkarılanlar; 20 bin yıldan,
Katman katman 318 bin yıla kadar tarihlendiler.

Altın Oran, matematik ve sanatta;
“Bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen,
Uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan,
Geometrik ve sayısal bir orantı bağıntısıdır.”
Diyor bugünün üniversite ders notları!
Demek ki; yeni değil, taaa o zaman da biliyorlarmış işi…

Kuzey Amerika’nın Pedro Dağları’nda 1932 yılında
Bir mumya bulundu.
Yaşarken boyu en fazla 35 santimmiş bücürün!
Röntgen tespitleri ağırlığını beş buçuk kilogram,
Yaşını da 65 olarak belirledi.
Alnı bizimkilerden çok geniş ve oldukça aşağıda
Burnu ezik, çok geniş ağzına göre çok ince dudaklarıyla
Hiç bizlere benzemiyordu, sen kimsin, kimlerdensin,
Eşin nerde, kaç kişiydiniz dediler, mumyadan yanıt yok!

Peru’nun Nazca bölgesinde bulunan
El ve ayaklarında 3 er parmağı olan mumyanın
Dünya dışı bir varlık olup olmadığı araştırılıyor.
Yapılan ilk testlerin sonuçlarına göre mumyanın,
İnsanlarla aynı kromozom yapısına sahip olduğu ancak,
Vücut yapısının hayli farklı olduğu belirlendi.
Amerika Kıtası’nın bulunmasından
Bin yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor.

Çatalhöyük kazılarında bulunan delik dişler,
Kimden kime hatıraymış, çok garip işler.
Bilim insanları bunlardan ikisinin; 8.500 yıl önce
Takı, kolye ve bileklik olarak kullanıldığını,
Tarih öncesi döneme ait olduğunu söylediler.
SÜLO’M soruyor: tarih ne, öncesi ne?
Hazreti Âdem’le Hz. Havva o yıllarda Dünya’ya gelmiş miydi?

Tarih; yazının icat edilmesinden sonrası,
Yani MÖ. 3.200 den berisi, bunu bil, biraz karanlık gerisi…

Süleyman KARAMAN vega4

NOTLAR:

1… GELECEK BÖLÜM (08) PİRAMİTLER
2… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLO’MUN konuyu açma çabasıdır.