Kumtaşının içinde,
375 ilâ 450 milyon yıl arası yaşta bir çekiç.
Sapı azıcık hasarlı.
Kim, hangi çiviyi neresine çaktı şu Dünya’nın?
O zamanlar Dünya’da yalnızca,
İstakozlar, karidesler ve kaplumbağalar,
Kabuk geliştirmekle meşguldüler.
Bu çekici; bazı defolu kabuklarını kırmak için
Onlar mı kullandı dersiniz!
Kim unutmuş ve nasıl çürümeden kalmış bugünlere!

Tenis topu benzeri, Klerksdorp Kürelerinin kabukları
Altı milimetre kalınlığında,
Demir nikel alaşımı,
Çevrelerini dolaşan üçer paralel çizgi var.
İçlerinden çıkan süngerimsi şey
Havayla temas edince toz olur...
Güney Afrika’da bir gümüş madeni ocağında
Kayaların arasında 200 tane kadar buldular.
Yaşları 2 milyar 800 milyon yıl!
SÜLO’M şaşkındı:
Neee, kaç yıl, şey, hani yani ne işe yarıyorlarmış?
Sanki NASA çok bildi, taştı bilgi pınarı,
Bir sen eksik kalmıştın, sol yanımın kenarı!

Urallar’da bulunan üç boyutlu taştan haritaları
120 milyon yıl önce kimler yapmış olabilir ki!
Nehirler, sulama kanalları ve barajlar görülüyor üzerinde.
148 santim yüksekliğinde, 106 santim genişliğinde
14 santim kalınlığında
Dört kaya parçası incelendi, gerisi de var diyorlar...

Kolombiya’nın Bogota kenti yakınlarında bulunan
Bir insan eli fosilinin yaşı da;
Aşağı yukarı aynı yıllara denk geliyor,
Bu nasıl bir tesadüfse?
Bulun öbür elini, kafasını, gövdesini, bacağını,
Eşini, çocuğunu, yok ki, yok!

Nil nehrine 11 kilometre mesafedeki
Abydos Tapınağında
Bir duvarın üzerindeki kaplama sıvalar düştü bir gün.
Altından neler çıktı, bilseniz!
Denizaltı, helikopter, uçak ve ufo
Motifli hiyeroglifler...
Nasıl, nerede görüp çizdiniz, hem neden üstünü sıvadınız,
Kimlerden gizleyerek, beşbin yıl sonra bizlere ulaştırdınız
Halen anlıyamadığımız bu mesajları?

Mısır’dakilerin yanı sıra Meksika’da, Zelenda’da
Kayaların üzerine kazılmış
Görev başında pilot ve astronot resimleri,
Doğrusu; hiç aklımın ermediği çok garip işler…

Delhi’nin üç bin yıllık
Paslanmaz Ashokan demir direğinin yazıtında
Tomar Kralı Anangpal’ın adı var.
Yüksekliği 7 metre 21 santim, çapı 41 santim,
Ağırlığı altı ton...
Bunca zamandır, açık havada, paslanmaz oluşu,
İnsanoğlu yapımı olup olmadığına dair
Şüpheler uyandırınca; bilim adamlarına iş çıkmış.
Kristal yapısı altında yeralan,
Demir hidrojen fosfat hidrat;
Buyurun kimyasal ifadesi: FePO4 - H3PO4 - 4H2O
Meğerse korozyona dayanıklıymış...
Böylece direğin neden paslanmadığı,
Bilimsel olarak açıklığa kavuşturulmuş…
Pekiii; o zaman bunu kim, nasıl bilip yapmış?
Hadi yapmış, başka işlerde niye kullanmamış?
Niye tencere, tava, kazan mazan yapmamış?
Güneş saati niyetine kullanmışlar bu direği,
Hindistan’ın altın yıllarında...

Şimdilerde Güneş saatini merak eden olursa;
Cunda Adası’nda
Pardon, ağzımdan yel alsın, ne Cunda’sı yaaa!
Alibey Adası, Alibey...
Ayvalık’ın Ali Çetinkaya Adası.
Yılın herhangi bir Güneş’li günü,
İçinde bulunduğunuz ayın isminin yazılı olduğu,
Metal tabelânın üzerine
Paslanmaz direk niyetine siz dikiliyorsunuz,
Saati, yerdeki gölgenizin tepesinden okuyorsunuz.
Zira Ayvalık Belediyesi bu çağda
Bir paslanmaz demir direk bulup (!) dikemedi oraya!

Bağdat’lılar milattan az önce, veya az sonra,
13 buçuk santim boyunda, 26 santim çapında,
Toprak testi içinde, bakır silindirli, demir çubuklu,
Ağzı asfaltla kaplı, iki voltluk pili,
Radyo dinlemek için mi kullandılar,
Birisi mi düşürüp gitti, çalın, çalın; dinlesinler,
Burası 1.650 kilosaykıl üzerinden yayın yapan
Uzun dalga Ayvalık radyosu, bu öykü bitmez!
ABD Bağdat’ı işgal ettiğinde, müzedeki pil badem oldu.

İnkalar; dokuz metre yükseklikte
360 metre uzunluğunda taşduvarı yaparken;
Tanesi 300 tona varan kireçtaşı kayalarını,
Böyle muntazam ne ile kestiler,
Harç kullanmadan nasıl tutturdular birbirine, sabırla mı?
Nasıl kaldırıp yerlerine koydular her birini,
Mancınıkla mı, duayla mı?

Hoş, Baalbek’te aynı metotla yapılan duvarlardaki taşlar
Oradakilerden çok daha da iriler;
Hatta bir sütun 25 metre boyunda 1050 ton ağırlığında,
Üzerine oturanla, alt kısmında yürüyen insanları,
Kırmızı çember içine aldım yukarıdaki fotoğrafta…
Sümer’lilere göre: Baalbek, antik bir şehirdi taaa o çağda...
İçimdeki soruyor;
Sümer’lilere antik gelen Baalbek, şimdinin nesi olur?
Bir arkeologa sormalı ama
Ultra süper çok antik gibi bir şey olur herhalde!

Kapadokya Bölgesinde, 10 bin yıllık yerleşim yeri
Aşıklıhöyük’teki kazı çalışmalarında bulunan,
Tarihin ilk beyin ameliyatının yapıldığı belirtilen kafatası,
Aksaray’da Azmi Milli Bilim ve Sanayi Müzesi’nde sergileniyor.
Bugün, böyle bir ameliyat süper zenginlere yapılır herhalde…

Ceviz ağacının gövdesini kesiyorsun,
Kestiğin yere bir tas su döküyorsun:
Değme ressamın fırçasından çıkmış
Artistleri kıskandıracak bir bayan resmi karşında!
Kim ne zaman, nasıl çizip koydu ağacın aklına,
Pardon yani gövdesinin içine bu güzeli?

Süleyman KARAMAN vega4

NOTLAR:

1… GELECEK BÖLÜM (07) ÇOK GARİP İŞLER!
2… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabasıdır.