Hasret akşamları soğuktur yarim
Sarılıp yatmaya beni de çağır
Ayrılık zor ama, Rabbimiz kerim
Cana can katmaya beni de çağır


El ele göz göze senle yüz yüze
Bakışıp kalalım öyle diz dize
Mevsim kışa dönüp gelince güze
Gönül avutmaya beni de çağır


Daralır gittikçe daralır kalbim
Çırpınır özlemle yaralı kalbim
birikince hasret bitince takvim
Yıllar aldatmaya beni de çağır



Rüzgarın delice estiği yere
Aşkın mutluluğun pustu’ğu yere
Hazin şarkıların sustuğu yere
Voltalar atmaya beni de çağır



Sularına çeksin dicle Fırat’ı
Düşsün ayrılığın çirkin suratı
Beraber geçelim ince sıratı
Elini tutmaya beni de çağır


Uyandır sesinle beni bu düş’ten
Vuslat türküsünü duyur cümbüşten
Yüzüm nasibini alsın gülüş’ten
Neşe’yi tatmaya beni de çağır


Ölüm meleğim ol çağır ruhumu
Can bulsun koynunda sevda tohumu
Sensiz kainatın yok bir mefhumu
Bir akşam batmaya beni de çağır.