2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
309
Okunma
Ağlamaz’dı eskiden yüzüme baka baka
Konuşmazdı benimle, dert yanmazdı duvarlar
Yırtıl’sa da için de hüzün denen tabaka
Bozmaz’dı suskunluğu yakınmaz’dı duvarlar
Taşlarına kazırdım kayıp isimlerimi
Oysa onlara astım ben hep resimlerimi
kırık aynalar gibi şimdi cisimler’imi
Gösterip böyle tavır takınmazdı duvarlar
Bazen birer sayfay’dı öksüz şiirlerime
Bazen sıcak bir yuva onlar hüzünler’ime
Dayadık’ça sırtımı dert biner üzerime
Eskiden dostluğunu sakınmaz’dı duvarlar
Dünya hiçlik deryası ben içinde bir Kum’dum
Neler geldi başıma neler umdum ne buldum
Hüznüm’le kireç taşı yüreğine dokundum
Oysa hiç göz yaşıyla yıkanmaz’dı duvarlar
Nile düştüm kaç kere aktım tunayı gördüm
Onların gölgesin de yâri sunayı gördüm
Bazen babamı buldum bazen ana’yı gördüm
Çile’ydim kursağında yutkunmaz’dı duvarlar
En sadık yarim diye omzuna yaslanır’dım
Onlar olmazsa eğer her yağmur ıslanırdım
Ne yalnızlık biterdi nede ben uslanır’dım
Acıları doğursa ıkkınmaz’dı duvarlar
Onlar benim anlardı ben onların halini
Yalnızlıktan öğrendim duvarların dilini
yitirip mısralar da yüz yılın mecal’ini
Yıkılsa yüreğime dokunmaz’dı duvarlar
Nasıl bir hasret ki bu derya’ları çöl etti
Aşk rahminden atılan aşkı öksüz döl etti
Ağlata ağlata göz yaşımı göl etti
Defterim de şiir’di okunmaz’dı duvarlar
Anadolu Avrupa İstanbul iki yaka
beklerdi mihrumah’ı yıkılmaz’dı duvarlar
Martılar dan müsade alınırdı mutlaka
Denize ıslak ıslak bakınmaz’dı duvarlar
5.0
100% (4)