3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1468
Okunma
Kavil üzereydi bekleyişim,
Çıkar beni bu kuyudan, vaktidir
Yoksa kapatıldığımı düşünürüm.
Yerim dar,
Çamura biçim verildiğinden beri ayaktayım.
Yorgun ve uyuşmuşum.
Göz kapaklarımın çarmıhı bile çürüdü.
Ya kapatayım, ya da biraz sana bakayım.
Habil’in kanıdır alnımda kuruyan pıhtı,
Adak değil.
Kabilin göz pınarlarında yıkanacak,
Ağzımda ab-ı hayat emanettir,
Susuzum, içmeden çıkar.
Asırlar süren bekleyişimde,
Kısrak toynaklarının sesleriyle yetindim.
Yeleleri, beklemeyen süvariler okşasın
Çıkar beni.
Ben toprak kokan göğsüme,
Senin saçlarını sereceğim.
Kavil üzereydi bekleyişim,
Üç vaktin üçü de doldu.
Bu bekleyişe kıyamet ertelendi.
Çıkar beni,
Ne bu kuyu benim, ne de ben Yusuf’um