Ne dağda mor menekşe nede sümbül’sün
Sen ki cennet ehlinin aradığı o gül’sün
Feda olsun yoluna kızıl kanım dökülsün
Kar’da gezen ceylan’ın izi izine benzer



Bazen derdim deryam’sın bazen deniz kızımsın
Hicransın avucumda yüreğim de sızımsın
Gök yüzüm ay parçam, kuyruklu yıldızım’sın
Ruyalar da kuş tüyü yastık dizine benzer


Sensiz yetim gönlüme kimseler kucak açmaz
Kervan geçmez yolumdan bir tanecik kuş uçmaz
Bağlar üzüm vermez yar dal kurur yaprak açmaz
Sensiz mevsim eylülün yanık güzüne benzer



Seninle çiçek açar bahar gelmeden dala
Koşulsuz inanırım seninle her masala
Sensiz dert deryasında dönerim bir sandala
Mutluluk tasa verir sevinç hüzün’e benzer



Tutabilse’m ah keşke son bir defa elini
Sen Karlar ülkesinin nazlı kayıp gelini
Düşleme’ye gerek yok ukbada hayalini
hurilerin cennet de yüzü yüzüne benzer



İncil de ve zebur da tevrat’ta ve Kur’an da
İman buluyor kalbim seninle her mekan da
Sensiz mecnun da benim sensiz viran da
Gülüşün çiçekte ki balın özüne benzer



Letafet ile esen rüzgar gibi saçına
Ben dokunsam bir defa kalbinin en uçuna
Mevla günah yazar mı böyle sevda suç’una
Aşıkların yazdığı şiir sözü’ne benzer



Sen kırılma dökülme kal öyle hep gül gibi
Ben olayım rüzgar da savrulan hep kül gibi
Savaş Gladyo’sun da aşkınla Herkül gibi
Ayrı düşer tende can, ateş közü’ne benzer



Ya vur öldür artık ya bir umut ver
Tutsak’tır sevdana içim de her yer
Ne güzel söylemiş Nurettin Rençber
Öyle bir nefes ki aşk sana benzer