Avuç içlerimden kayıyor yıldızlar sekizinci gezegene
Karanlığın üzerine gökyüzü bohçasını sermek üzere
Önce altın yaldızlı güneş gülümseyecek gurbet sokaklarına
Yağmurlu ve parçalı bulutlu gösteriyor yine hava durumu
Şemsiyesiz çıkmamak lazım evden
Sıkıca giyinip üzerini
Zaten bu kış çetin geçecek burada
Henüz kaloriferleri bile açmadık
Sol böbreğim üşütürse başlar yine sızlana sızlana söylenmeye
Âhhh geçen kış neler çektim onun dilinden



Aşk olsa hemencecik hazırlardı kahvaltımı, çayı
Uzatırdım ayaklarımı biraz daha sabah keyfi yapardım
Papatya gülüşlü battaniyenin altında
Bu soğukta zaten insanın canı hiç birşey istemiyor
Hadi ruhum kalk ısmarla bitki çayını kendine
Aç günaydınım nar çiçeĝimi
Demini aldıysa böğürtlemli çayını bir güzel yudumla
Boşver bugün acıya dert karıştırmayı
Sen kışlıkları karıştır
Kahveye köpük
Kek hamuruna da şeker
Tatlı yiyelim tatlı konuşalım demi ama



Ört hüzün sandığının tiz sesini anne kokulu tülbentinle
Kilit vur acının gelmişine ,geçmişine ,yedi sülálesine
Babanın alınterini üç kez öpüp koy başının üzerine
Başının, gözünün sadakası niyetine
Artık huzur elbisesi yakışır bana de
"Şerefine mutluluk" diye bağır çağır
Sevdiğinle elele ,diz dize



Şunun şurasında ne kaldı ilk bahara canım
Uzatma fragmanını şiirin
Şükür et herşeye
Duaya bandır acıyan kalbinin dört bir yanını
Rengârenk çiçekler ısıtınca evreni
Yazlıkları asınca dolaba
Sağ kalırsak yine görüşürüz de


....



Umut işte
Elimi,yüzümü maviye boyuyor
Gözlerimden de deniz akıyor yeminle
Gemiler yüzüyor
İnanamıyorum martılar dört dönüyor başımda
Sııcacık kuma değiyor ayakcazlarım
Aklıma geliyor aşka yaptığım nazcazlarım
Yaramaz çocuklar gibi masumca gülümsüyorum
Hadi aşk
Midye kabuklarının arasından çıkar
Sarıp sarmala beni
Oturalım kumların üzerine
Adımızı yazalım
Pembe pancurlu ev yapalım
Sonsuz olsun AŞK....












nagihan