2
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
640
Okunma

aylardır kendimi bulmak için yürüyorum soğuktan büzüşen yollarda
insan seli içinde yapayalnızım
ellerimi kavuşturuyorum birbirine ayazdan mosmor olmuşlar
umurunda değil ayağıma değen taşlar artık
yüreĝim köz deryasında un ufak olmuşken
çok bahtiyarım
çok
.....
sanırım sonbahar başı telâşına rastladı ellerimin yorgunluğu
kaynatma ayarına attıĝım nevresimlerin kırışıklįĝı
beynimdeki düşüncelerin ve mevsimlerin anlamsız karışıklığı
hiç bu kadar özlememiştim aynadaki ahválimi
heyhat
yaklaştıkça yabancılaşan ben
mimarı , mızıkçı kaderimin çilekeş oyunu
gökyüzü ağlamak ile gülmek arasında mekik dokurken
kimsesiz bir hüzün doluyor gönül heybeme
dolup dolup taşıyor kalbimin umarsız çıĝlıkları
oturmuşum evrenin en baş köşesine
sessizce rengârenk ağlıyorum
gökkuşaģını yitirdiğim günün ertesinde
ertelenmiş sevinçlerime gönülsüz el sallıyorum tek tek
kimbilir belki günün birinde kavuşuruz ümidiyle
yaĝmur damlalarıyla yıkıyorum elemin yüzünü
alàlem ona bile kulp takıyor
kulaklarımdan sızıyor hüznün çıldırtan melodisi en tiz sesiyle
si,do,la,si
o kadar sağır olmuşum ki duymuyorum
saçlarımda vatanın kokusu hasret hasret
karşımda ay yıldızlı bayrak dalga dalga
dertleri kuzine sobasının en kızgın gözüne atıp
annemin yeşil sürmeli sandığına bıraktığım fotoğrafı alıp
anadan üryan gülümsüyorum
âhhh bu nasıl mutluluk
üçe kadar sayıyorum
şimdi ölebilirim
nagihan