8
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
1199
Okunma

Romatizmaları tutmuş bir keder
Dizlerine almış cehennemini doluyor
Pencere önünde yeleğinin orta düğmesini iliklerken
Zehrini dil ucuyla dudaklarında taşıyor
Ne kapı çalıyor ne pencereler aralanıyor
Gelen yok, gideni tarihten düşmüyor
Bildiğin bilmediğin
Var dediğin, yok saydığın kimsesizliğim
Üç yaşından kırküçüne kadar
Dolamışım kakülünü parmaklarıma
Seyrediyorum göz bebeklerini
Ey benim servetim, sandık sandık çoğalanım
Bahçe bahar açan çiçeğim
Kimsesizliğim
Kırmızı pabuçları da kederli
Ayakları hep yalın
Sırtı hep ince
Kırbacını savuruyor, zemherinin hakkı rüzgarın kavlince
Ey benim ince bir tül gibi titreyen; nazlı nazenin
Garip kimsesizliğim
Bir bağrı yanık türküdür, rüzgara verilmiş
Bir kırık gönül, kader deyip geçilmiş
Bir odada bin gözyaşı döktüğüm geceler
Dua dua yükselirken ahım
Vadedilmiş koçlar
Vazgeçilmiş ömür
Tünerse pencereye yırtıcı bir kanarya
Müjdesi ayaklarına dolanır
Diliini kırıp susar bir güvercin
Sessizliğin endamınca hüzün
Ey benim lisanı noksan
Harfsiz hecesiz kimsesizliğim...
5.0
100% (27)