2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
664
Okunma
nereye gider böyle üstelik ipincecik giyinmiş
dışarısı soğuk, zaman mağrur...
masada unutmuş kanayan bileklerini
masa darmadağın, tarumar...
sabah uyanınca
elini yatağın yanına atmadan
boş olduğunu anlamayan adamlar kadar
gökyüzünde çıplak bir bulut gibi
ha yağdı ha yağacak yağmur
tanısaydın dedim ama
tanımak hep zaman ister taşınmak misali sürgündür bu
tanısaydın dedim ama buna zaman yok
epeyce -di’li acılar...
ev saklar insanı, toprak örter...
masada tanırsın
atını buradan ananlara geliyor sıradaki şarkı
adından ziyade
yerini unuttuğumuz
bir sokak gibi arıyoruz
avuçlarımızdaki
on yedi yaşımızın telaşını
yalnızlığa çengelli
iğne takan bir adama nasıl
anlatırsın bir çarşıyı
gülmeyi nasıl öğretirsin bir yılana
biletini kesiyor her canın
tazedir her ölüm
içki masasında cin çağırma seansı
hey sevdiğim geldiysen
kapat kapısını kalbimin