Kuşanmış kılıcın binmiş atına
Kerrarı Ali gibi geliyor Mustafam.
Ne çok da yakışırdı Osmanlı tahtına,
Baba önünde can veriyor Mustafam.

Kızıl rus oyununa mı geldin Mustafam?
Cellat elinde yere mi serildin Mustafam?
Baba canına kıymaz mı bildin Mustafam?
Bursa şehrinde huzur buluyor Mustafam.

Rüstem’inen kavli birlemiş Hürrem,
Süleymana yalan söylemiş Hürrem,
Yürüyeceğin yolları gözlemiş Hürrem,
Kahpe rus oyununa geliyor Mustafam.

Mustafamın demi devranına diyelim Hu,
Kara polat öz kılıcı, al kana boyayalım Hu,
Rüstemi cehennem dibine yollayalım Hu,
Ecel uykusu gözlerini bürüyor Mustafam.

Atam mı dedin baba mı son nefeste,
Can kuşun uçar, durmaz oldu kafeste,
Sürüp atını ordugaha bin bir heveste,
Şimdi Cennetten bizi görüyor Mustafam.

Süleyman mülkün harap olaydı,
Evin ocağın yıkıla berbat olaydı,
İçtiğin şerbet, zehir şarap olaydı,
Baba sözünde durur biliyor Mustafam.

Bahtiyar AKDOĞAN