4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
638
Okunma
Dün sesini duydum da
Yaralarım kanadı yine usuldan usula.
’Nasılsın’ dedim sana :
’İyiyim’ derken
Kırıktı sesin, boynun bükük.
’Sen nasılsın’ derken
İçimde bir hıçkırık !
Zor tuttum kendimi
Yerdeki taşlara atmamak için.
’Neler yaparsın oralarda’ dedim
’Ders çalışıyorum’dedin usulca
Sevindim. Hiç olmazsa bırakmadın
İlk günkü gibi kendini...
Hep soruyorsun’neler yapıyorsun, nasılsınız’
Boynum bükük, duyurmamaya çalışıyorum
Boğazımdaki feryadı :
’Seni bekliyorum...
’Ne yapayım’ diyorum.
Dün sesini duydum da
Adaletsizliğine saydım da
Sana-bana bunu yapanların
İsyan etti tüm hücrelerim.
Bir gazi kızıydın sen
İhanet yazmaz bizden
Heybeleri ihanetle dolu olanlar
Yaşıyorlar hürriyet içinde neden ?
Bir bilsen şimdi onun ,gittiğini sonsuza...
Ama sana duyuramazdım ben...
Dün sesini duydum da
Sana bu mektubu yazdım
Gelmeni bekliyorum bin bir umutla
Gelsen de o hep sevdiğin
Mor mor çiçek açar mı hayallerimiz
Sanmıyorum...
Bu defa sararır
Gül çiçeğim tarlalarda.
Varsın olsun sen gel de
İsterse dikenler sarsın bahçemizi
Ben yürürüm dikenler üzerinde de
Sen gel de...
Ben severim sarı çiçekleri de
Her biri Güneş renginde olan.
Sen gel !
Gül çiçeğim... sen gel...
*
Günay Koçak 2.Eylül 2022
5.0
100% (21)