Sen üzülme diye!..
Her sabahtan avuntu topluyor
Yoksul bir tınıyla günü akşam edip
Girizgahsız şiirlerime yeni heceler ekliyorum


Sen üzülme diye!..
Ağlatanca olsa da
Çerkezleri ve akardionu seviyorum
Bir tutam kesip saçımın perçeminden
Ellerimin kırkı çıkmadık kınasıyla yüzleşiyorum


Göğsümde gülmeceli bir nefes
Pazen etekliğimin yumuşaklığına sığınıp
İçimin yalvarışı, yakarışlarıyla ömrümün yokuşlarını tırmanıp
Üç kulhü bir Elham oku diyorum kendime…


Sen üzülme diye!..
Sil baştan ve yeniden sarhoş oluyorum bir toprak kokusuyla
En kırık en aymaz imgeler yüz sürüyor şiirlerime
Bir şafak vakti uyanıp rahmetli ellerinden öpüyorum babamı
Sonra şaşıp kalıyorum aklımın ücrasında ki coğrafyaya…


Aksırmışım aksi olmuşum
Açıksa pencere yel bildiğini üflermiş
Kulağımda yağmur desenli kız çocuk sesleri
Hangi evliya makamı tercümanı olur ki anaç hallerimin!


Sen üzülme diye!..
Eyvallah demiştim bir topaç bulgur bir tas bulamaç aşına
Topla desem toplayabilir misin aşkımın bulamaç hallerini
İçtiğimiz nar şerbeti ar ihtişamı olmasındı isteğim
Senin olsun bir başınalığın ve koyu karanlığın


Korkularım korkuların…
Tevhid namazındayım uçuk hayallerim adına
Tırnak kesimi bir uyku var gözlerimde
Masumiyet ve eloğluna ağlamak…
Şaşkınım her köşe başını döndüğüm sokakta


Sen üzülme diye!..
Yekpare duadayım kadın hallerimle
Bir fısıltı eşliğinde olsa da
Delikanlı hallerini döksene ortaya


Topuzu kaçmış kantar
Ve yoktum, ve vardım, hem de kimsesizdim
Sen üzülme diye!..



#hüzünlükent Narin