aynen katılıyorum üstadım...hep söylerim
her şeyinizi kaybedebilirsiniz lakin
ümitlerinizi asla...çünkü o
insanların yaşama sevinci ve ayakta tutan direğidir.
Allah'ın da ön emirlerindendir.
çok teşekkürler, sağlık ve de mutluluklar diliyorum...

Hoşgeldiniz Halil Şakir Hocam

Yaklaşık olarak 42 senedir Berlin'de yaşıyorum.
Olaylara çok daha geniş perspektiften bakma imkânım oldu, olmakta. Bunda yabancı medyayı, basını takip edebilmemin de etkisi büyük muhakkak.

Generasyonlar arasındaki geçiş süreçleriyle birlikte Avrupa'nın politikaları çerçevesinde asimile olan, değerlerinden kopan, öz yurduna yabancılaşan çok oldu. O çarklara çarpsak da dişlerine yem olmadık çok şükür.

Bu süre zarfında fark ettiğim en dikkat çekici husus; tüm siyasi partilerin ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde tutmasıydı. Öyle ki; milletvekili seçilen Türk kökenliler tercih durumu olduğunda Türkiye'ye düşman kesilebiliyorlar.

Bizde ise malum;
Parti aidiyeti takım tutma fanatikliğine dönüşmüş, şahsi çıkarlar değerlerin, ülke menfaatlerinin üzerine çıkmış.

Sonuç;
Liyakatsizlik, kayırmacılık, adaletsizlik, kavga, küfür, hakâret; yandaşlık, ötekileştirme... kin, nefret.

Naçizane kalemimle düşüncelerimi ifade etmeye, tehlikelere, yanlışlara dikkat çekmeye çalıştım.

Bu arada zan ile hareket edip, hüküm veren, hakâret edenler oldu.

Etrafta elinde yafta ile dolaşıp, ötekileştirecek biri(leri)ni arayanlar oldukça milletçe işimiz zor.

Vatan sevgisi sonsuz, esaretin anlamını istiklâlin önemini, birliğin değerini bilen bizler için yaşananlara baktıkça, manzarayı gördükçe üzülmemek mümkün değil.

Umutsuzluğa düşmek de yakışmaz bize elbet.

Herkes kendisine yakışanı yapmaya devam edecektir illa ki.

İnşaallah gelecek ülkemiz, milletimiz, gelecek nesiller için hayırlı olur.

Teşekkür ederim.

Selam ve saygılar...