13
Yorum
34
Beğeni
4,9
Puan
1002
Okunma

(Yıldırımlar gibi koşup acele
İki karış mezarıma yatırın
Bırak kalsın hatırası ecele
Şu üç günlük dünya denen satırın)
Eskiden bin arzuyla geçse yıllarım derdim
Hep büyümek büyümek büyümek hevesiyle
Takvimler geldi geçti ömrümü yere serdim
Akıp gitti hayatım bir katre su sesiyle
Saatler ilmik ilmik vücudumu örseler
O gülen gözleriniz halimi bir görseler
Gece benim sürgünüm şehir bir siyah duvar
Yürürüm adım adım yollarımda kör kuyu
Şefkatli kollarınla sarıl bana dalgalar
Ah ne zor yalnız çekmek matem denen korkuyu
Gemiler ufuklarda küçülür yavaş yavaş
Hammal olmak neyime gam yüklüyüm arkadaş
Yeter artık yıldızlar kandilleri yakmasın
Güneş üşütür beni zemheride eririm
Ey hilâl o gözlerin melûl melûl bakmasın
Yaşamak korkar benden ölümü ürpertirim
Kurudu azar azar goncaları gülümün
Bir arşın makberi yok yeryüzünde ölümün
Senelerdir yaşadım hayat denen mahpusta
Bir kum saati gibi eridiğimi gördüm
Ahlâk bitmiş o Mecnun aşkı yitirmiş pusta
Kalbime ağ misali ölü Leylâ’yı ördüm
Kâbe duvarlarına çarpar aşkın hilâli
Yaşamak insanların kudretli izmihlâli
Yıllar yılı tepemde sermest sermest yürüyen
İnsanlar alın benden şu delişmen başımı
Seher de billûr gibi gözlerimi bürüyen
Taşımı seyredeyim şu makbersiz taşımı
Kalkın ölüler artık gök makberim makberim !
Size köhne o dünya bana bu mesut yerim !
k.a.gazioğlu
5.0
95% (19)
3.0
5% (1)