1
Yorum
10
Beğeni
4,8
Puan
481
Okunma
Çok geçtim görünen köyleri kılavuzsuz,
Çok aldım dalından taze meyveyi
Uzanıp çıplak elimle.
Ey benim selvi yüreklim,
Ben sende yüceliği,
Ben sende erişilmezliği sevdim.
Çok içtim sığ derelerden avuç avuç
Kaldıkça susuz.
Boğulsam da gam yemem
Seninle karanlık sularda
Ey benim okyanus yüreklim;
Ben sende derinliğİ sevdim...
Uyanıp gün ortası sanrılarla
Her karartıyı peri kızı sanmışlığım az değil,
Az değil kızgın güneşlerde
Kavrulup yanmışlığım.
Ey benim ikindi meltemim;
Es esebildiğince.
Ben sende serinliği sevdim...
Kaç kez geçtim bilmiyorum
Feleğin çemberinden.
Her yaraya merhem oldum;
Nice yaralar aldım derinden.
Çok yangından sağ çıktım,
Çok kavgadan yaralı.
Gülüşün ilaçtı bana
Varlığın şifa.
Ey benim cennet yüreklim;
Ben sende sadeliği,
Ben sende huzuru,
Ben sende dinginliği sevdim...
Akbabalar gördüm
Kendini zümrüdü anka sanan.
Bir de "ben kartalım" deyip
Tepelerde oturan.
Meğer göz oyan kargalarmış
Alçaldıklarında anladım.
Ey benim halden anlayanım,
Ey benim dilden anlayanım,
Ben sende enginliği sevdim...
Kıyas gibi olmasın sözlerim
Lakin ölçü olmadan bilinmez
Cevherin değeri.
Benim varım yoğum
Sol yanımda, zulamda.
Yoksulum, ana rahminden beri...
Ey benim altın madenim,
Ey benim yakut yüreklim,
Ben sende zenginliği,
Ben sende asaleti,
Ben sende zarafeti,
Ben herşeyi sende sevdim...
9 Mayıs 2022 - Londra
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)