Üstüme titrer iken her dakika her saat,
Şimdi çok uzaklarda sessiz duran sen misin?
Yolun dikenli bir yol kılıçtan keskin sırat,
Dolaştırıp her yanı beni yoran sen misin?

Gecenin seherini birlikte gözler iken.
Dolunaydan aşikâr bir sırrı gizler iken.
Göz kırpma mesafesi görmesek özler iken,
Hasret kurşunlarıyla her gün vuran sen misin?

Sessizliğin ecelin pençesi imiş meğer.
Değer derdik vuslatın uğruna herşey değer.
Aynada bizden yana mevzu olursa eğer,
Bak bakalım bu deli tipi boran sen misin?

Bir kalemde her şeyi bir anda silmezdin de,
Bana somurtsan dahi ellere gülmezdin de,
Her sokağın başı ben, başka yol bilmezdin de,
Şimdi yaban bir elde adres soran sen misin?

Akarken gözlerimden uykular oluk gibi.
Görünürken şu benzim bakana soluk gibi.
Okyanustan can hıraş kaçan bir balık gibi,
Kıyında set gönlüme dalga kıran sen misin?

Mesut’um sanma sana halimden şikayetim.
Güzergahım sapmadan gitmektir şu gayretim.
Şaşkınlığım içinde bitmeyen tek hayretim;
Bir dua ferahlığı ruhum saran sen misin?

Mesut ALTUNKAYNAK
2022/12