Ey kızıl göklerin kamçılı Tanrısı
Zulmünü yağdırma dilsize
Lâl olan konuşamaz
Anlatamaz..
Bulut grisi gözler körse
Perdelenmişse yürek
Göremez.

Sayrılı sevdamın bêlası
Sen ey sen! ..
Ömrümün en hazin macerası
Al sevdamı çamurlara çal
Balçık dolsun kirpiklerime
Saçlarımı miller tarasın
Gözlerimi sülükler sağsın
Kulaklarım senindir
Sesini arındıramazsın.

Çürümüş bedenimin süveydası
İnim inim inler durmaz sesin
Ellerinin çolaklığından
Yakınırsın
Kırık mı diz kapakların ne?
Yoksa kurşun mu ayakların
Sancılanırsın.

Ölüm dediğin nedir ki?
Beni bir aşk mı vurdu sanırsın
Öfkeme gem vuramazsam
Yakarım dünyayı yemin olsun
Hınca hınç kin doluyum..
Kusarım biraz daha konuşturursan
Ar olur alnına..
Esef duyarsın adamlığından.

Ne cennettir istediğim
Ne de cehennemdir yerim
İki dünya yanar avuçlarımda
Huzur ızdıraptır bana
Alınmamış intikamlarım var
And olsun! bir gün..
Sıkacağım yağlı bir kurşun
Acıların şakağına.

Kan tutmaz ateş yakmaz
Tanrılar yılandan korkmaz-
-mı dersin..
Ellerinden ölüm yağsa
Gökler kızıl bulutlarla dolsa
Ateş yatağım olsa
Akıtamaz kanımı hiç bir yara
Kanatamaz beni asla
Ve..
Asla..!



Emine Genç