Nasıl olsa gidiyorsun;
“Ben gidersem terör gelir!” diye
arıyorsun belki kalmaya çare.
Sen gidince kaybedeceğimi bile-bile ben
nedense bilmem;
Arabam, evim çocuklarım, karım
Atatürkçü olmaktan korkarım.()

Sübyan Mektepleri,
Nur Cemaati Öğrenci Yurtları,
yani şu “Genç Beyinler Hapishanesi”
senin “öğütme” yerinmidir Değirmenci Dayı?
Geçirmişsin hepsini eline;
çoğunluğum diye
aklınca
beyin öğütüyorsun,
utanmadan birde sarık ve cübbeyİ sokaklara sürüyorsun.
Ama ben hâlâ;
Arabam, evim, çocuklarım, karım,
kendi gövdemden korkarım.

Körpecik çocukları din diye-iman diye
bademleyip-ezdiren sen,
Said Nursi ve Risale-i Nur isimleri de
hiç düşürmüyorsun dilinden.
Oysa
biz seni Cumhuriyet’in Başkanı olarak seçtik,
şimdi “laik, tarafsız ve adil olmandan” da vazgeçtik
ama;
Arabam, evim, çocucuklarım karım,
ben kendi-kendimden bile korkarım.

Almışsın ardına
Saudi Kralını, Arap Emiratlarını ve birde Katar;
Kontrollü cunta, dolar, zam ve enflasyonla
oynuyorsun kumar.
Bense bile-bile bunu
oynuyorum senle aynı oyunu;
Arabam, evim, cocuklarım karım,
ve her nedense ben kendi gölgemden korkarım.


() ATATÜRK’ÇÜ OLMA” ilkeleri; Dini poltikaya karıştırmama, dinsel kurumları kamu dışında bırakma, özgür yaşam(=geleceğini kendi seçme hakkı), özgür inanç(=Din, cinsiyet, siyasi görüş, milliyet ve eğitimini kendi seçme hakkı), özgür seçim, sosyal eşitlik(= Toplum kural ve imkanlarından eşit yararlanma hakkı), adil ve bağımsız adalet ve hepsinden en önemlisi ise bence; YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ kardeşliği...