7
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
608
Okunma
Peygamberin verdiği kutlu, müjdeli haber;
Bin dörtyüz elli üçte arz-ı endam eyledi;
Açılan yeni çağla beşeriyyet kaderi;
Hükm- i adalet ile, Hakka canan eyledi.
Nazlı gelin İstanbul, zulmetsen ağlayarak;
Bülbüllerle inleyip, figanla çağlayarak;
Bağrındaki cevheri özenle saklayarak;
Eyüp Sultan Hazreti özge mihman eyledi.
Taze fidan bir yiğit, henüz çok genç yaşında;
Çağlar açar, kapatır İstanbul’un taşında;
Gemiler yüzdürerek yüce dağlar başında;
Tüm dünyayı hem şaşkın, hem de hayran eyledi.
Ulubatlı sancağı sura dikti, inmedi;
İman ordusu hiçbir engel ile dinmedi;
Henüz yirmi birinde civan merdan Mehmed’i;
Tarihlere sığmayan Fatih Sultan eyledi.
Hak yolu abidesi, kahramanlar çınarı;
Gönül sultanlığının nadide bir damarı;
Şairlik vadisinin duygu yüklü pınarı;
“AVNİ”yi mahlas edip, özü pinhan eyledi.
Fatih’i anlatamaz, kainat gelse dile;
Ağaçlar kalem olsa, deniz mürekkep bile;
Ayasofya içinde kılınan cuma ile;
Kıblegah-ı Kabe’ye dönüp selam eyledi.
Osman Bölükbaşı Dara
5.0
100% (13)