HAZRETİ ALİ

İlim ile irfanın zirvesinde görülmüş;
Ruhunun her zerresi aşk ile bir örülmüş;
Hakikatin yoluna bütün ömür serilmiş;
Erenlerin gönlüne esen bir sevda yeli;
Ebu Türap, Murtaza olan Hazreti Ali.

Rüzgar anar ismini, şehitlik nidasıyla;
Yıldızlar yanıp söner nurunun gıdasıyla;
Bülbüllerin avazı Haydar’ın sedasıyla;
Yüreği Hak olanlar nasıl olmasın deli;
Bir sabah namazında şehit edilir Ali.

Fatıma’nın ayali, Peygamber emaneti;
Hasan ile Hüseyin Ümmü Gülsüm nimeti;
Allah yoluna O’nun tüm çabası, gayreti;
Gülmedi aşıkların yüzü gitti gideli;
Asumanda parlayan Kutup yıldızı Ali.

Bin dört yüz yıl evvelden Türk’e selam yollayan;
Her savaşta Resulü gözetleyip, kollayan;
Zikir ile Allah’a yüreğini hallayan;
Feraset ikliminin çağlayan coşkun seli;
Takva güzergahının imamı, şahı Ali.

Hoca Ahmet Yesevi açtı kutlu sancağı;
Hacı Bektaş-ı Veli yaktı sönmüş ocağı;
Pir Sultan Abdal ise gezdi köşe, bucağı;
Hızır Paşalardadır Yezitlerin vebali;
İki Cihanda parlar Hak yolundaki Ali.

Gönüllerde türküsün, nağmeler seni söyler;
Senden ayrı dünyayı aşık olanlar neyler;
Gece gündüz ağlayıp, sızlayıp figan eyler;
Gözümüzün önünden gitmez bir an cemali;
Cennette baş köşede Allah Aslanı Ali

Osman Bölükbaşı Dara