6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1483
Okunma
Bakışların tanrıça ve gözlerin sihrimdir
Konuştuğun her çevre sır tükenmeyen devrimdir
Gözlerin kaneviçe, dudakların nehrimdir
Senle geceye akan tüm şafaklar benimdir.
Bu bitmez bir hayaldir tinde renk bulan ışık
Sende bir nefes dahi yükselen bir evrimdir
Kül ablası gecenin şehvetiyle bulaşık
Jelâtin gökyüzünün bantlı rüyalarından
Sana ulaşmak için her an karmakarışık
Tuttuğum bütün düşler, göğsündeki şehrimdir.
Ellerin duvarların üstünde gezinirken
Teninde beyazlığın asil sureti durur
Bir nur edası ile yükselirken üstümden
Dokunurken göğsüne parmaklarım kırılır
Bilinmez bir diyarın dokunulmaz neferi
Sana adamaktayım aşksı bu son seferi
Dilinden dudağından içip ölmek de vardı
Ruhunun tülbendini kaldırıp gözlerinden
Sisli gözbebeğinden her an ağlamak vardı
Sana uzanmadayım dalların boğazından
Kan kibrit alevinde kızıllara çalmadan
Nefret kokan yağmurlar düşmeden saçlarına
Ellerim yükseliyor kollarının altından
Senle sevişiyorum bir asma bahçesinde
Tanrıça bakışından tüten aşk lehçesinde
Dilin dilimde nefes, sana haykırıyorum
Tutkulu bir kararın içli gerekçesinde
Sana kıvrılıyorum avuçlarım kırmızı
Geziyorum omzunun sol üst yamaçlarından
Dudağımda bir lahza seni yeşertiyorum
Karma isteklerimin sade amaçlarından
Teninde çıka bata seni eritiyorum,
........................
Konuş artık bil ki yaşam sende akan nehrimdir
Sende son bir nefes dahi yükselen bir evrimdir
Ruhundan fışkırıp gelen tüm şafaklar benimdir
Seni sevmek senin olmak sana bakmak devrimdir...
Mehmet Nusret POYRAZ