AKILLANDIM. . . Herkes gibi gülüyormuşsun hançerlenmiş düşlerime Ben de isterdim sırtımdan vuran bir tek güneş olsun Oysa ben yakışanı yaptım Sevdim adam gibi İstiyordum ki bütün ırmaklar önce sana aksın Sonra denize İsterdim gel de yansın şehrimin bütün ışıkları Aydınlansın sokağım Gel de duyulsun geldiğin kurusun diller Çatlasın dudaklar Sen kendine yakışanı yaptın Ne zaman ışıklar gülümserse dağlara Ne zaman ki ay geceye sırdaş olur Ne zaman okşarsa güneş tenini ellerim gibi Ve ne zaman el ayak çekerse gülüşlerin aynalardan Gir koynuna gecenin O zaman unut beni Varsın zindanlar göğe yükselsin Bir dağın bir kuyuya tohum ektiği yerde Unut beni Unut beni sisli bir yalnızlığın gölgesinde Kocaman bir padişahlık getirdim sana Bilemedin kıymetini Biliyorum şimdi pişmansın Yakıyor yüreğini bensizliğin ayazı Acılar yumağı yüreğinde Bakışların kırık Yine uymadı evdeki hesap çarşıya Demiştim sana biz bir pergelin iki ayağıyız diye Demiştim mutluluk denen o çocuk her zaman kapında oynamaz ...... ...... Ama Aşk denen o ateşin mahzeninde yıllandım Kafamı taştan taşa vurarak akıllandım |
Bazan evdeki hesap uymaz çarşıyaAşk denen oateşin kazanında yıllanarak kafayı taştan taşa vurarak akıllanmak. ders niteliğinde..