5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
691
Okunma
Baharda nadide çiçekler ile;
Birlikte uyanır, açar Romanlar;
Hıdrellez gecesi su kenarında;
Türlü türlü hüner saçar Romanlar.
Geçmişe takılıp düşünmez dünü;
Yarına bağlanıp, çevirmez yönü;
Sadece bu anı, yaşar bu günü;
Kalsa da cebinden naçar Romanlar.
Dert, kasavet bilmez; her an pür neşe;
Yardımsever, bakmaz üç ile beşe;
Düğünde, dernekte boş durmaz şişe;
İçince coşkudan uçar Romanlar.
Ayılana gazoz, bayılan limon;
Takviyesi yapar daima garson;
Eğlenceden geçmez, alsa tirilyon;
İçkiyi su gibi içer Romanlar.
Sevda gönüllüdür, gacısı, eri;
Vazgeçmez aşkından verse de seri;
Vatan, millet, bayrak, obası, yeri;
Uğrunda canından geçer Romanlar.
Gacılar salınıp, göbek atarken;
Barolar türküye nağme katarken;
Cüzdanda sipali cepte yatarken;
Yüz metre geriden seçer Romanlar.
Sanatkar olurlar, daha doğunca;
Coşarlar bir kamil zümre bulunca;
Mecliste demlenip, pilot olunca;
Bulutlar üstüne göçer Romanlar.
Gönül mızrabıyla diktiklerini;
Sanat aşkı ile çektiklerini;
Bir ömür boyunca ektiklerini;
Düğünde, dernekte biçer Romanlar.
Osman Bölükbaşı Dara
5.0
100% (5)