1
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
677
Okunma
kuşları vuran yangın kanatlarında
siyahın ıslığı beyaz perdeyle asılır uykulara
dünyanın soluğunda güller
yüzümün çizgilerine bir düş’le ıslanan
demlenen şarkıların sabah teninde yol
ve azalan ağaçlar..
çadırlı ellerimin avlusuyla dağıttım yağmurları
geberesiye üşüyen sevinçlerin aşk ırmağı
çıban ağrısı
-unutmak istiyorum günün alnında ölümü-
geceye susan kalaba yalnızlık içimdeki dağın kuşları
bir zaman efkarında soluyor rüzgarlı kavuşumlar
bırakıp gitmeler çok önemli değil
İntiharları kuşandıysa özlemler
gözbebeğimin uyku atlarıyla aldatılmış
yorgun bir gölgeyim
aşkın tortusunda kaç bahar sabrı
upuzun is gibi savrulan
-ırmaklar yıkarken yaralı kuşları savrulacaktık-
güneşin ağlayan dallarına koşuyorum
ey gözlerimi ısıtan ateşin külü
kırık bir kekliği parmaklarıma getiren yol çağrısı
düşler besledim
ışıltı bıçakların rüzgar yiyen alazında hüzün benim küçük çocuklarım
gidenler,gelenler derken
uslandım artık
gecenin hırkasında tanıdım korkuları
biraz daha yağmur yağsın
kuşların ve bulutların uykusunda dev uçurumlara kanayan bir gül gibi ıslanalım
......
5.0
100% (9)