Bir inilti göğün son durağında
Stop etmiş bir gülüş ve sırasız bir ölümde
Saklı vuku buluşu isyanın
Gönlün gülüşünün kundaklandığı
Her satır arası yalnızlığın
Şaire ve şehre denk düştüğü
Kıvancı ömrün
Çekilen kılıcın kını
Kılını dokunamam ben sevginin

Gitmelerin meali imiş meğer yazılmayan şiirler
Yangın büyümeden kurtarmayalım kalemi
Ah, isyanım
İdrak ettiğimden de önce evrenin ç/ağladığı
Hutbeler, beyitler
Kem gözlerden ırak düşlediğim
Düşünme ihtimalim ise her dem baki
Varsın yalnızlığın kudreti
Yandıkça ateşin feri
Gönlümde derin bir kuyu
Aşkın otağı ve atağı her vuruş
Bir yankıysa kıblem
Bir yaratı madem gizem
Teşrif edecek günün telaşı
Önceme kırgın bir mealde saklanmış
Bir kareden de küçük ibrem
Şimdilerde avutuyorum içimde esen rüzgârı.

Kaybolan hangi vakit hangi akit?
S/özlendiğim mi yoksa boynumun borcunu?
Sureler Felak ve Nas
Aşkı ipe dizen heceler
Metruk bir evde saklı adeta mutluluk
Kimsesizliğin sökük çorabı gibi
Mimarisi ömrün ve günün
Dünü yargılı bir temaşa
Aşkı haczeden icranın son durağı
İşte ruhum işte küfem
Ar damarı çatlamış iblisin canhıraş feryadı.

Meyleden o rüzgâr ve umut
Kırbaçlanan dünün öyküsü
Andaki mevcudiyetime kurşun yağdırdığım
Olsa olsa sevincin feryadı
Yan çizse de dolunay
Dolmadı vadem
Dona kaldı elem

İzindeyim güneşin
İndinde hasretin
İnfilak edilesi yüreğin
Her zerresi şiire zimmetli bir vedanın
Esir aldığı kalemden
Damlayan hüzne kefil olduğum ısrarla
Yine de ara ara gülümsüyorum yağmur öncesi
Bir aldatı ise hayat
Bazen bir cümle alıntı
Algılarım açık yüreğim artık kapalı.