0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
576
Okunma
Gün dönerken geceye,
tarifi imkansız duygular içerisinde
yürüyorum bir bilinmezliğe.
Batan güneşin kıyısından geçerken ben mağrur
Tuttu ellerimden biri diyerek dur.
Usulca sola doğru çekilirken gamzesi
Aralanan Dudağından gördüm inci dişlerini.
Hoşça bakıyordu gözleri, elleri ellerimi tutuyordu dostça.
Kaldırdım başımı celladıma Gülümser gibi
Döküldü dudaklarımdan “bırak beni
Ortasında bitsin bu hikaye dostça “diyebildim
ancak.
Dinlemedi beni aldı götürdü ardından
Bilinmez hülyalara .
Gençliğimin en güzel yıllarını verdim
O hoş sözlü dost bakışlıya.
Bir Eylül gecesinin alaca karanlığında
Henüz daha doğmadan güneş
Bıraktı ellerimi hoyrat ellerin tuttuğu
Metalik soğuk ürperten, ciğerleri kanatan
gecelerine karanlığın.
Dedim böyle hüzünlü bitmeseydi bu hikaye
Ortasında dirençli ve mutluyken ikimizde
senin için gitseydim yıldızlara.
Senin aşkınla ağıtlar yakılsaydı adıma
Senin için anılsaydım
Senin için senin için
Deniz gözlerine Hüseyni bir aşkla
Yusuf güzelliğinde doğacak günle
Mahir ellerine kavuşsaydı ellerim
Uslanmadan.
Özgürlüğün övüncüyle
içimde sana olan aşkın gücüyle
Ey güzel gözlü hoş sözlü
Gün yüzlü Devrim!
5.0
100% (1)