yağmurla yarıştığınız oldu mu hiç
ayağınızda delikli naylon ayakkabı
elinizde işe yaramaz kıytırık bir oyuncak keman
sokak satıcısından aldığınız
ıpıslak divitin elbiseniz
saçlarınızın sımsıkı simit örgüsü
rüzgârda bile
kaçtığınız
yeri öpen servilerden

onlar bile güzelmiş

ölüme alıştırılması kürenin
bir oradan bir buradan
düşmesi yıldızların
kayması soldan soldan
tam da oturduğumuz yerlere
yapılmış plânlar ( doğu üstüne )
arkada bırakılmış bağımsızlık
dilediğince özgür tepinsin artık batı


sudan çıkmazdı ayaklarımız
üşüdüğümüzü bilmez
hasta olurduk
raftan şurup alır içirirdi annemiz
sabah yine saçımızı tarar
okula gönderirdi
hastasın bugün okula gelme dese de
dinlenmezdi öğretmen


yine de güzel günlermiş onlar
bomba patlamazdı yolda
ölmezdi boşu boşuna insanlar
kuyudan su taşırdı annem
çamaşır, bulaşık yıkardı o suyla
sonra da bizi yıkardı hafta sönları


susamlar daha bir güzel kokardı
ya doğal güller, sular
bir içim su gibiydi insanlar
yarışırlardı sevgide
ne güzeldi
ev oturmaları, bayramlar
misafircilik oynanmaz, yaşanırdı
kusur edilmezdi saygıda
yaşanmazdı küfredilecek olaylar
indirilmemişti duvardan
Atatürk resmi!..


20. 02. 2016 / Nazik Gülünay