UMUT ÇAĞRISIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeter ki bir gülümseme belirsin dudağında
Lahza nedir ki ömrü asarım saçlarına! | Şair | Yatağını kendi çizen bir nehir hayat! Kendi yönünde bir demir ökçe, Alnın orta yerine yatay çizgiler kazıyan. Ayrılığa yığınla hüzün biriktirilen Bir trajedi sahnesinde tek perde insan ömrü En uygunsuz pişmanlıklar, sızılar, keşke’ler Ve yangınlar; Yüreğin yüzeyinde alev alev yükselen! Dağılıyor us düşünce girdabında Büyüyor muyuz yoksa tükeniyor mu zaman? Anıların kepenkleri bir bir inerken Hatırı sayılır izlerle sarhoş, Sessizlik ve karanlığın içinde yürüyoruz. Bir çiğ tanesi gibi salınıyor Gözyaşı kirpiğimin ucunda Bir yay gergisinde hıçkırığım! Düğüm düğüm oluyor boğazım, Ay yüzün aklıma her geldiğinde! Bakışlarıma sızmış matem! Suskunluğunu yutkunamıyorum... Başkalaşım ve değişimin mengenesinde Kekremsi bir tadı var hazan her sabahın Özümde kısır bir döngü; Umuda ram olanlar anlamazlar Cemre’nin yüreğe nasıl düştüğünü. İlki de sonu da aynı noktada baharın! Kefenine âşık bir mevsim peşimizde Göğün mavi olduğu ısrarındayım... Bir kaç satır başı daha lazım biz’e! Bir kaç nota, bir kaç sabah! Nayloncu’nun bile uğramadığı bir semtin İpe asılmaya yüzü olmayan esvabı gibi Benzi soluk yüreğin ışığa ihtiyacı var! Yıkık duvarların amansız gölgelerinde, Seyircisiyim kendimin bile Neredesin Güneş’im? Şafağın atmayınca daha da belirginleşiyor Göğsümdeki depreşmelerim! Dudağımın çatlaklarında kurula gözyaşlarını, Gönlünün nahiyelerindeki sokakları Pembeye boyayalım birkaç fırça darbesiyle Kim çalabilmiş zamanın koynundan Bu kaçıncı perde kim bilir sahnelenen! Yola düşmüş gidiyor işte her gelen Unuttun mu attığın o ufacık adımları Düşmeyesin diye bir Adam; Tutmuştu ellerinden Eğme bakışlarını ki yenilensin şafaklar! Şimdi başka bir adam; Yürümeyi hatırlatıyor sana yeniden! Haydi, tut ellerimden! _________________________________ Eser Adı: UMUT ÇAĞRISI *Sultan-ı Cihan diye çağlayan ozan benim! ** Bu gönül ancak ve yalnız senin ... Han AKÇADAĞ _________________________________ |