1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
676
Okunma
sözcüklerin altında ağır ve aksak
bekliyorum
duyduklarım
ile
duymak isteyeceklerimin arasında
ince
hassas
ve
kıran bir çizgi
hayır
ben yanlış değildim
ama
kalın bir kalem atılmıştı
yanlış saydıkları sözcüklerimin ortasına,
herkese uzak
ama
yakın saydığım bir durakta bekliyordum
sözcükler ağırdı
yanımda taşımamıştım
ama
benimle geliyordu
heybem
en olmaz kelimelerle doluydu,
tanrım
bunu algılayamaz bir çocukluğum vardı
ve
ben
oyuncaklarımı
kendi ellerimle yapmıştım
ve
güzel sözcükleri
çocukken tanımamıştım,
büyüdüğümde fark ettim
gökyüzü için
bütün ustaların bizi kandırdığını
düpedüz griydi
ve deniz
mavi falan değildi
ölü balıklar vardı
ve bir şiire konu olmadan
rakı masasında
yem olacaklardı,
sözcülerin altında
ağır ve aksak bekliyordum hala
usta şairler
bu saatte
nasıl yazar bilmiyorum
bu saatte bir şiir
nasıl yazılır
bu saatte
mezesinde ne vardır
bilmiyorum
kırılanın,
ve galiba şiir
yazılmaz
kırılmadan
hissetmeden
düşmeden
aşkta
ya da
kavgada
ve biliyodum ki
içim bir hengameyken
bir kişi
çok kalabalıktı,
bir kişiyi tanımak
kabul etmek
anlamak,
Anlamak için
onunla yeniden tanıştım
yenilmek
yenilenmekti aslında
çocuktum
ve düşe kalka
büyüdüm
seve yorula
anlamıştım
...
5.0
100% (7)