6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
722
Okunma
Telafisi olmayan kayıplarım olsa da
Kulağıma küpe oluyor efsunlu birkaç nota!
Yalnız ve kimsesiz olan bir ben değilmişim; sevineyim mi üzüleyim mi?...
-----
İsli bir gece içimi yokluyor
Düşlerimin dışında bırakıyorum bütün tevatürleri
O kadar uzun oldu ki günışığı ile bir sabaha uyanmayalı…
Yatağımın sol yanında netameli hayaller
Ağlatmıyor artık beni haydi uyu diyen şiirler!
Deyip; gözyaşlarımı içime akıtsam da yalanım okunuyor yüzümden…
Buruk bir aynadan tevellüdüm yansıyor
İki kişiyi anlatan tek perdelik bir oyundayım sanki
o gibi hissedermiş ya bazen insan kendisini! Bilemiyorum ki!...
Tırnak arası bir harf lazım şimdi bana!
Ve de günlerden o gün olmalı…
Ve hatta tek bir sözcükle izhar etmeliyim ona içimden geçenleri!...
Parmaksız çocuğun notaları kale surlarında yankılanırken
Sazendeler suzidil şakısalar ne olur, sussalar ne olur ki?
Biter mi sanıyorsunuz? Leylaların ve Kays’ların hikâyesi!
Ortasındayız telafisi olmayan bir ömrün
Sanki daha çok düşünür olmuşuz mukadderatı
o kadar zor ki çıplak tenini örtecek bir gömlek bulmak…
Biliyorum sil baştan kolay değil!
Belki, belki de ay ışığı süsler sisli gecemizi
Ve beklide bir araya toplayabiliriz tarumar sözcüklerimizi…
Kim bilir! ‘Gün doğmadan neler doğarmış’…
5.0
100% (8)